Estetik Gülüş Tasarımı Nedir?
Estetik açıdan görünümü bozulan dişler ve diş etlerinin hastaların yüz şekilleri ve gereksinimleri de göz önünde bulundurularak olabildiğince doğal ve güzel bir görünüme kavuşturulması işlemidir.
Estetik gülüş tasarımı hangi işlemleri içerir?
Her hastanın estetik gereksinimleri farklı olacağından yapılacak olan işlemler kişiye özel olarak belirlenir. Bu işlemler belirlenirken hastanın; yüz hatları, cinsiyeti, yaşı ve beklentileri gibi faktörler dikkate alınır.
Öncelikle var olan çürük dişler ve diş eti hastalıkları tedavi edilir, diş temizleme işlemleri uygulanır. Sonrasında ise hastaların ihtiyaçlarına göre işlemler belirlenir. Bu işlemler genellikle; gingivektomi adı verilen diş eti estetiği girişimleri, diş beyazlatma (bleaching) yöntemleri, diş eksikliklerinin implant ve protez uygulamalarıyla telafi edilmesi, porselen lamineler ve kaplamalar, zirkonyum kaplamalar ve ortodontik tedaviler (tel tedavisi) olarak sayılabilirler.
Gülüş Tasarımı nasıl yapılır?
Gülüş tasarımında ilk olarak hastanın estetik beklentilerini doğru olarak anlamak ve ihtiyaçları doğru belirlemek çok önemlidir. Hasta ağzından alınan ölçüler aracılığıyla hazırlanan modeller üzerinde problemler belirlenir ve planlamalar yapılır. Daha sonra hastaların ağız içi ve yüz fotoğraflarıyla bilgisayar ortamında özel programlar kullanılarak ölçümlemeler yapılır ve yüz şekline uyum hesaplanır. Tedavi sonrasında oluşacak en yaklaşık görüntüler yine programlar ve hasta ağzına aslına uygun şekilde hazırlanan geçici restorasyonlarla hastaya sunulur ve fikirleri alınır.
Planlamalar tamamlandıktan sonra eğer ortodontik tedaviye gerek duyulmazsa öncelikle diş etlerinde var olan seviye bozuklukları düzenlenir. Diş eksikliklerinin bulunduğu durumlarda planlanan implant işlemleri ve gerekli görülen diğer cerrahi uygulamalar gerçekleştirilir. Cerrahi uygulamaların iyileşme dönemleri tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulması halinde diş beyazlatma işlemleri uygulanır. Bu aşamadan sonra dişlerde var olan görsel ve biçimsel bozukluklar kimi zaman estetik kompozit dolgular aracılığıyla giderilir. Bu yöntemin yeterli gelmediği durumlarda porselen lamine ve kaplamalar ile zirkonyum kaplamalar devreye girer. Porselen lamine uygulamaları için genellikle dişlerde ya hiç aşındırma yapılmaz ya da minimal seviyede aşındırmalar gerçekleştirilir. Eğer porselen veya zirkonyum uygulamalar uygun görüldüyse aşamalar sırasında yapılan provalarda hastanın tekrar fikirleri alınarak bir takım değişikliklere gidilebilir. Bütün bu diş eti ve diş uygulamaları esnasında ve provalarda dudak şekli ve konturu da göz önünde bulundurulur ve hedeflenen tasarıma son hali verilir.
Kimi zaman gülüş tasarımı sırasında medikal estetik uygulamalardan da yararlanılır. Dudak ve yüz bölgelerine yapılan dermal dolgu vb. uygulamalarla gülüş daha ön plana çıkarılabilir.